4 Şubat 2008

Lise yıllarıydı. 1991 de HIBIR dergisine amatör olarak çizimlerimi götürmeye başlamıştım.
İlk karikatürüm 1992 yılının ilk sayısında yayınlanmıştı. Sevinçten havalara uçmuştum. O karikatürün esprisinide babam bulmuştu. O zamanlar Hasan Kaçan, Ergün Gündüz, Latif Demirci, Atilla Atalay, Galip Tekin ilk çizgi ve mizah öğretmenlerim olmuştu. Otuza yakın karikatürüm yayınlandı. Üniversiteyi kazanmakla bu alandan da kopmam bir oldu. Özelliklede çizgi film sanki benim için var olan bir alandı. Çizdiklerini hareketlendirmek daha eğlenceli geldiği için karikatür dünyasından koptum. Bir dönem GIRGIR dergisine, askerden geldikten sonra özlem gidermek için çizdim. Bir iki hafta içinde çizgilerimi iç sayfalara taşımışlardı, taze usta köşelerinden birini vermişlerdi. Ama ne yazık ki onuda devam ettiremedim. İlla bir yerde çalışacağız ya. Ekmek parası diye. İşe girdik ve yarım kaldı yine. Neyse fazla uzatmadan. Çizgi filmden daha hızlı sonuca vardığınız bir sanat dalı karikatür. Diğeri teknik açıdan daha meşakkatli. Bende biraz eski günleri yad etmek biraz gönül eğelendirmek adına zaman zaman burada yeni karikatürlerimi yayınlayacağım.
Arşivimdekileride balkondaki kutuların içinden çıkarabilirsem efendim, onlarıda yayınlayacağım.
Görüşmek üzere...

Hiç yorum yok: